Pınar Selek… Bu isim Türkiye’de yargının yaptığı akıl almaz olaylar için adeta bir sembol haline geldi. Son olarak da mahkeme Pınar Selek’e ‘ağırlaÅŸtırılmış müebbet’ hapis cezası verdi. Nedeni ise 1998 yılında Mısır çarşısında yaÅŸanan ve 7 ölüm 127 de yaralanmayla sonuçlanan vahim olay.
Pınar Selek; bu patlamanın sorumlusu olarak ‘yargılandı’. Öncelikle hemen belirtelim ki; Mısır çarşısındaki söz konusu patlamanın bomba sonucu mu yoksa LPG patlaması sonucu mu yaÅŸandığı bilinmiyor! Evet. Yani Pınar Selek’in suçluluÄŸunu geçin; bu patlamanın bombalı eylem olup olmadığı bile net deÄŸil. Anlayacağınız bu davada resmen delil yetersizliÄŸi var.
Pınar Selek daha önce tam 3 kere beraat etti bu davadan. Yargıtay ısrarla Pınar Selek’e ceza verin diyerek kararı bozdu. En sonunda mahkeme de buna uyarak ağırlaÅŸtırılmış müebbet cezasını verdi.
Ülkemizde yargının güvenirliği büyük br soru işareti olmaya devam ediyor. 20 yıldır failleri bulunamamış Uğur Mumcu davası da buna en güzel örneklerden birisi. Üstüne üstlük 1995 yılında davaya atanan Kemal Ayhan; işin içinde mafyanın, uluslararası örgütlerin olduğundan şüphelendiğini söylemesinden 2 ay sonra evinde ölü bulundu.
Örnekleri çoÄŸaltabiliriz. Ama benim için önemli olan Pınar Selek’in yargılanma sürecinin Türkiye için yüz karası olduÄŸudur.  UÄŸur Mumcu, Abdi İpekçi, Hrant Dink gibi önemli aydınlarını koruyamayan bir ülke; yetiÅŸmekte olan aydınlarını da böyle çürütüyor.
Pınar Selek Mimar Sinan Üniversitesinin Sosyoloji bölümünü bitirdikten sonra Strasbourg Üniversitesi Siyaset Bilimi dalında doktora çalışmasını yürütüyor. Ayrıca Pınar Selek Berlin’de ikamet etmektedir.